1 Ağustos 2008 Cuma

BİTERSE BİTSİN

BİTERSE BİTSİN

Bilerek açıldım aşk deryasına,
Fırtına tutarmış, tutarsa tutsun.
Razıyım ölümün en karasına,
Sandalım su almış, batarsa batsın.

Savrulsam bu şehrin sokaklarında
Gurbet başlar biter duraklarında
Varsın yarım kalsın dudaklarında
Bu şarkı burada biterse bitsin.

Hikmet Elitaş

BİLİYORUM

BİLİYORUM

Terk eyledim ben kendimi
Firardayım biliyorum.
Aşktan yana senle aynı
Karardayım biliyorum.

Hele bir bak şu şeklime
Girdim iklimden iklime
Seni taktıkça aklıma
Zarardayım biliyorum.

Hikmet Elitaş

DAVETSİZ AŞK

DAVETSİZ AŞK

Gönül kapım kitli idi yıllardır
Nerden geldin, nasıl girdin vefasız.
Böyle sevda gönüllere zarardır
Maksadın ne, nedir derdin vefasız.

Mutluydum ekmeğim olsa da yavan
Mutluydum yeterdi bir kuru soğan
Sana geldi durdu, akrep yelkovan
Zembereği kaça kurdun vefasız.

Hangi vakit çağırdın da varmadım
El pençe eyleyip, divan durmadım
Elli yıldır böyle sille görmedim
Belli bana kötü vurdun vefasız.

Hiçbir mevsim çiçek açmaz bahtıma
Bir bakışın demirletti rıhtıma
Öyle kuruldun ki gönül tahtıma
Yok mu memleketin, yurdun vefasız.

Gülüşün ızdırap, gözlerin çile
Çırpınışım, yalvarışım nafile
Bir demet karanfil alıp eline
Hangi gün halimi sordun vefasız.

Kölendir Hikmeti o günden beri
Nezdinde hiç yokmuş, aşkın değeri
Hep üstüme geldin, çekip hançeri
Nihayet murada erdin vefasız.

Hikmet Elitaş

SAKIN BUGÜN GELME ÖLÜM

SAKIN BUGÜN GELME ÖLÜM
Efkârlandı şair gönlüm,
Benim bütün bu acılar
Bütün yollar düğüm güğüm.
Sol tarafım yarım bu gün
Sakın bugün gelme ölüm.

Baştan sona okuyorum
Her mektubu dönüp dönüp
Bugün hasret kokuyorum,
Bu gece dert çekiyorum
Sakın bugün gelme ölüm.

Parmaklarım buz keserken
Nedir içimdeki yanan.
Ağustos ta kar mı yağar
Neden başım duman duman?
Sakın bugün gelme ölüm,
Ölüm gelme bugün sakın.

Hikmet ELİTAŞ

31 Temmuz 2008 Perşembe

Zamanı Var

Zamanı Var

Sabret gönül bu havanın
Açmasının zamanı var.
Başımızda esen yelin
Geçmesinin zamanı var.

Havaya atılan taşın,
Yere inmesini düşün
Yuva da çırpının kuşun
Uçmasının zamanı var.

Hikmetî dert etme yükü
Bir bir daha eder iki
Tomurcuk güllerin koku
Saçmasının zamanı var.

Gönlüm Karalar Bağladı-2004 Syf:48

Hikmetî Elitaş

Var İnsanda

Var İnsanda

Yaradılış gayesini,
Hele bak ta gör insanda.
Yaradan'ın tüm kudreti
Gizlenmiş bir sır insanda.

Muhabbete söz eylemiş
Görsün diye göz eylemiş
Akıl, fikir bahşeylemiş
HakTealâ her insanda.

Var oluşun hakkın vermek
Daim doğruları görmek
Ömrü hak yolda geçirmek
Elbette ki, kâr insanda.

Şu alende dirliktir o
Düşüncede birliktir o
En şerefli varlıktır o
Kusur bulmak zor insanda.

Hikmetî ' nin sezmediği
Tıbbın, fenin çözmediği
Kitapların yazmadığı
Nice sırlar var insanda.

Hikmet Elitaş

30 Temmuz 2008 Çarşamba

ZÜLEYHA

ZÜLEYHA

Deli rüzgar gördün ise haber ver
Züleyhayı anlat bana bu akşam
Yüreğimde onulmaz bir sızı var
Züleyhayı anlat bana bu akşam.

Senelerdir sokağına varmadım
Aylar oldu hiç rüyamda görmedim
Çekindim de kimselere sormadım
Züleyhayı anlat bana bu akşam.

Kovaladıksıra yıllar yılları
Savurdu ömrümü sevda yelleri
Perişan mı zülüfleri, telleri
Züleyhayı anlat bana bu akşam.

Anlat bana şu canımı vereyim
Çile çemberinde gönül sarayım
Belki dayanamaz ama yüreğim
Züleyhayı anlat bana bu akşam.

Oda benim gibi bakar mı yola
Bakıp gözyaşını döker mi yola
Burnumda tütüyor, kokusu halâ
Züleyhayı anlat bana bu akşam.

Alsan gelsen karadağın karını
Söndüremez bu sevdanın korunu
Kim doldurur züleyhanın yerini
Züleyhayı anlat bana bu akşam.

Hikmet ELİTAŞ

B u S e n e

B u S e n e

Şu Anadolu'yu seyrana çıktım
Âşıklardan himmet aldım bu sene
Ağıtlar söyledim, türküler yaktım
Sazımı gönlümce çaldım bu sene.

Yunus dergahından yollara düştüm
Karac'oğlan ile Barçın'ı geçtim
Toroslardan Gavur Dağı'na uçtum
Yiğit Dadaloğlun buldum bu sene.

Varıp Ferrahi'ye erişem dedim
Zülali ile de görüşem dedim
Sakarya nehrine karışam dedim
Bir büyük ummana daldım bu sene.

Al'İzzet Sivas'ın gülü yaprağı
Veysel'in derdine çare toprağı
Sarı otlar örmüş, kara toprağı
El atıp bir tutam yoldum bu sene.

Ol Hacı Bektaşta dergaha girdim
Ehl-i piran ile divana durdum
Seyrani çilesin sırtıma sardım
Alana satmağa geldim bi sene.

Emrah'taki aşkı söyle kim bilmez
Palandöken öyle kolay geçilmez
Dumanı açılsa, sisi açılmaz
Narman'da kırk gece kaldım bu sene.

Sümmani destandır burda dillere
Reyhani göç etmiş, gurbet ellere
'Erzurumlu Gelin' bakar yollara
Tezek yakışından bildim bu sene.

Bayburt'tan Çıldır'a yürüdüm yaya
Şenlik Baba'ya da varayım diye
Misafirim Kars'ta bir garip köye
Göle'de yatsıyı kıldım bu sene.

Köroğlu'nun dağlar aştığı yerde
Köpüklü sulardan içtiği yerde
Rahmani'nin şehit düştüğü yerde
Öfkemi dağlara saldım bu sene.

Hikmetî ' yim döndüm yakıla yana
Destandır Fezai dünden bu güne
Konya'dan bir nefes gel dedi bana
Mevlana'da harman oldum bu sene.

Gönlüm Karalar Bağladı (2005) Syf:59-61
NOT: Bu şiir Konya Aşıklar Bayramında Yılın 7 şiiri ödülünü aldı.1999 Hikmetî Elitaş

Çağrı

Çağrı
Kürdü, Türkü, çerkez, lazı,
Dilimiz bir, biz kardeşiz.
Aynı kökten geliyoruz,
Dalımız bir, biz kardeşiz.

Özbekistan, Türkmenistan
Azerbaycan, Kırgızistan
Rehberimiz yüce Kur'an
Yolumuz bir, biz kardeşiz.

Hikmetî ' yim dinsin ağrı
Bu çağrım birliğe çağrı
Taşalım Turan'a doğru
Selimiz bir, biz kardeşiz.

Hikmetî -Hikmet ELİTAŞ

Bir Sevdanın Destanı

Bir Sevdanın Destanı

Baş koyduk biz bu yola, bağlandık bu sevdaya,
Bu sevdada yer yoktur; ne kine, ne kavgaya,
Bu sevda hayat verir, hem toprağa hem suya,

Tohum düşsün toprağa, koku saçsın çiçekler,
Sevdamıza şahittir, şahittir yerler gökler.

Binyetmişbir yılıydı, mubarek cuma günü,
Zafer bizi beklerdi, kırmıştık her düğümü,
Bu kutlu bir gelişti, alperenler düğünü,

Yazdığımız tarihler gücümüze güç ekler,
Sevdamıza şahittir, şahittir yerler gökler.

Söğüt'te bir çadırda, bir devletin temeli
Ve cihana yayılır, Türk'ün gücü kuvveti
Yunus'ça gönül bizde, bizde Yavuz heybeti,

Namerde kılıç çalar, bükülmez bu bilekler,
Sevdamıza şahittir, şahittir yerler gökler.

Bir ordu ki; denizden, dağlardan uçar geçer,
Bir ordu ki; geçerken, hoşgörü saçar geçer,
Bir yiğit ki; yirmilik, çağ kapayıp, çağ açar,

Tarihlere yön veren, bir milletiz biz Türkler
Sevdamıza şahittir, şahittir yerler gökler.

Bu toprağa kan verdik, ona paha biçilmez,
Eller hak'ka açılır, gayrısına açılmaz,
Biz de serden geçilir, Çanakkale geçilmez,

Yeter ki imân ile dolu olsun yürekler,
Sevdamıza şahittir, şahittir yerler gökler.

Bu imânla aleme adaleti biz ördük,
Bu aşk ile cihana, nizam verdik, yön verdik
Gaza meydanlarında, bir öldük, bin dirildik

Vurulup ta düşeni kucaklarda melekler,
Sevdamıza şahittir, şahittir yerler gökler.

Cihan yansa Türk yılmaz, boyun eğmez namerde,
Hilaller bayrak bayrak, açılır direklerde,
Dilimizde tekbirler, Hakk aşkı yüreklerde,

Yürüyelim yiğitler, gelecek bizi bekler,
Sevdamıza şahittir, şahittir yerler gökler.

Hikmetî der milletim kalkıp doğrula gayri,
Kendimize gelelim, bırakalım bu seyri...
Bayraklaşan sevdamız müjdeliyor zaferi,

Mevlâyadır dualar, kabul olur dilekler,
Sevdamıza şahitir, şahittir yerler gökler.

Hikmetî Elitaş

Bakışların

Bakışların

Aklım fikrim ermedi, gözlerinin hırsına
Ağustosta Göksuyu dondurdu bakışların
Yer yerinden oynadı, dünyam döndü tesine
Gökkubbeyi başıma, indirdi bakışların.

Müjdelerken gözlerin bana ölüm emrini
Kim demiş ki sürmüşüm, şu dünyanın demini
İnan hiç yaşamadım, kırk senelik ömrümü
Yolu en başına, döndürdü bakışların.

O gün bu gün gözlerin koştu geldi peşimden
Böyle zulüm görmedim, evdeşimden eşimden
Fikrim firar eyledi, aklım gitti başımdan
Zihnimi karıştırıp, kandırdı bakışların.

Fırtılalar içine saldın, savurdun beni
Ben yıkılmam sanmıştım, yıktın devirdin beni
Izdırap kazanında yaktın kavurdun beni
Cehennem ateşine, yandırdı bakışların.

Bir gün olsun etmedin, Hikmetî ' ye merhamet
Lütfeyle ey sevgili, sen seni bende seyret
Bir çift bakışın ile, koptu kızıl kıyamet
Karadağı sırtıma, bindirdi bakışların.

Hikmetî Elitaş

19 Mayıs 2008 Pazartesi

Ben Anadoluyum

Ben Anadoluyum
Ben Anadoluyum, Türk'ün vatanı,
Kaç hoyrat çiğnedi, döşümü benim.
Dolaşsan cihanın dört bucagını,
Bulaman bir başka, eşimi benim.

Bir yanım Akdeniz, bir yanım Ege,
Sor tarih söylesin, dünden bu güne
Erciyes şükreder, yükselip göge
Erzurum'da gel gör, kışımı benim.

Gün olur Erzincan boynunu büker,
Sakaryam derdini denize döker,
Her taşın altında bir şehit yatar
Bir seyret; dağımı, taşımı benim.

Konya'dan yükselir bir kutlu çağrı,
Yayılır doğudan, batıya doğru
Ispartam gül kokar, kar boran Ağrı.
Bazan duman kaplar, başımı benim.

İstanbul'a hayran bir koca dünya,
Görülür orada bir nice dünya,
Yıkılırsa eğer bir gece dünya,
Silemez kimse göz yaşımı benim.

Koç yiğitlerimin coştuğu günde
Vatan olmak için yoğruldum kanda...
Yavuz’da bendedir, Yunus’ta bende
Düşman çattırmasın, kaşımı benim.

Hikmetî ' ye essiz vatan olmuşum
Ankara'yla kavl-i karar kılmışım,
Uygarlığa doğru menzil almışım,
Kâbus eylemeyin, düşümü benim.

HİKMET ELİTAŞ

9 Mayıs 2008 Cuma

Karaman'da Ararsan

Karaman'da Ararsan
Bir gün beni Karaman'da ararsan,
Al'ustanın hanındayım, sevdiğim.
Gecikir de ikindiye kalırsan
Aktekke'nin yanındayım sevdiğim.
Akşam vakti okunurken ezanlar
Garibim, halimden bilmem kim anlar
Sıra sıra dizilmişse kazanlar
İmâretin önündeyim sevdiğim.
Gel gayri kurusun, gözümün yaşı
Yunus gibi kolay kılalım işi
Yaklaşıyor gün gün, musalla taşı
Kırmahalle yönündeyim sevdiğim.
Sen Hikmetî gibi düşkünü anlat
Dolaş caddeleri, âşkını anlat
Düşer de ardıma gelirsen...
Vuslat Sokağının sonundayım sevdiğim.
Hikmet ELİTAŞ

Çanakkale Zor Gündü

Çanakkale Zor Gündü

Gemilerin gelip Çanakkale’ye
Esaret Tohumu ektiği gündü
Seyit Onbaşı’nın derin sulara
Kaşlarını çatıp, baktığı gündü.

Kara gündü, acı gündü zor gündü
Zor da olsa elbet zafer Türk’ün dü
Millet perişandı, millet yorgundu
Sızlanıp içini çektiği gündü.

Yiğitlerin candan serder geçerek
Toprak için topraklara düşerek
Şahlanarak, çağlayarak coşarak
Şimşekler misali çaktığı gündü.

Şanımız yayılıp Gelibolu’ya
Yıldızları saçıp, Anadolu’ya
Kurtuluş topunu sürüp namluya
Hürriyet tacını taktığı gündü.

Üstümüzden atılarak zilletin
El ele vererek bütün milletin
Bir hurda top ile Koca Seyit’in
Zulüm kalesini yıktığı gündü.

Hürriyet harcıyla örüp kaleyi
Milletçe bir olup, boğduk hileyi
Tarih böyle yazdı Çanakkale'yi
Haçın hilâle diz çöktüğü gündü.

Şair:Hikmet ELİTAŞ

5 Mayıs 2008 Pazartesi

AdaM VaR

AdaM VaR

Adam var; dünyada saltanat kurmuş,
Adam var; sırtına çul bulamıyor.
Adam var; altından semer yaptırmş,
Adam var; katıra, nal bulamıyor.

Adam var; serveti gördükçe azar,
Adam var; malını eylemiş pazar,
Adam var; paranın içinde yüzer,
Adam var; traşa pul bulamıyor.

Adam var; göklere füze uçurmuş,
Adam var, treni çoktan kaçırmş,
Adam var; dizgini ele geçirmiş,
Adam var; tutacak dal bulamıyor.

Adam var; demiri tutar koparır,
Adam var; çalışmaz ele yakarır,
Adam var; tekeden sütü çıkarır,
Adam var; tarifsiz yol bulamıyor

Adam var; haramla doldurur cebi,
Adam var; bin türlü, bak gör Hikmetî
Adam var; doksanlık. Pehlivan gibi,
Adam var; kendinde hal bulamıyor.

Hikmet ELİTAŞ